BİZİM GENÇLİK
Başlarına bela olmuş gençlik sevdası
Otuz beşine varınca söner havası
Hatırda kalır hüzün ile tasası
Ana baba dinlemez bizim gençlik
Dik durur eğilmez kafası
Bunu böyle yapmamıştır atası
İniş yokuş bilmez düzdür rotası
Ana baba dinlemez bizim gençlik
Her çilesine katlanır ana babası
Yamalık bilmez yenidir her urbası
İstediğinde hazırdır yemekle çorbası
Ana baba dinlemez bizim gençlik
Dillerinde hep ergenlik kisvesi
Emeksiz yemek hepsinin hevesi
İstiyorlar hiç gitmesin gençlik hevesi
Ana baba dinlemez bizim gençlik
Cemal’im bu gençlik neyin nesi
Sığınacak bahaneler bulur hepsi
Yok ki babam kulağımda çınlasın sesi
Ana baba dinlemez bizim gençlik
CEMAL TÜRKOĞLU – 1
OĞUL
Büyük sözü dinle tecrübe kazan
Mecliste yerin olsun her zaman
Daim olsun hatır gönlünü sayan
Kapını çalana kaşının çatma oğul
Variyetince yardım et düşküne
Aldanma zalime düşme müşküle
Sahip ol eline diline beline
Cahile kem gözle bakma oğul
Daim dost sözünü yabana atma
Her yüzüne güleni dost sanma
Kimse için kendini ateşe atma
Yoksulla yetim ahı alma oğul
Doğru bildiğinden geri kalma
Helal kazan harama el uzatma
Çalış kazan kimseye avuç açma
Dar gününde yakının olmaz oğul
Sevgi saygı sana meşale olsun
Cemal’im seninle gurur duysun
Sen değil sana imrenilsin
Allah daim yardımcın olsun oğul
CEMAL TÜRKOĞLU –2
BİZİM ELLER
Göç göç olup boşaldı bizim eller
Bahçelerinde soldu gonca güller
Gülü neylesin bahçeyi bülbüller
Kurda kuşa in oldu bizim eller
Dağını taşını sarmış kurtlar
Üzerine çökmüş kara bulutlar
Virane olmuş onca konaklar
Kurda kuşa in oldu bizim eller
Kimler gelip geçti bizim ellerde
Şan ile namları kaldı dillerde
İlle de vatan gitmez gönüllerde
Kurda kuşa in oldu bizim eller
Cemal’im köyüm diye ağlar
Atalarının emeklerine yanar
Issız kaldı bahçeler bağlar
Kurda kuşa in oldu bizim eller
CEMAL TÜRKOĞLU –3
ANA
Ana nedir bu gamın kederin
Yüzün gülmüyor yaran derin
Genç yaşta ayrıldı yârin
Giden geri gelmiyor ana
Eller gibi varlık görmedin
Gözlerinde yaşı silmedin
Yemedin bizlere yedirdin
Hakkının ödemek zor ana
Çilenle ömrünün sonuna geldin
Zaten yetimdin hiç gülmedin
Bizler için kendini telef ettin
Gül desem de gülemezsin ana
Gençliğinde soldun bittin
Hem kendine hem bize ettin
Dertlerinle Cemal’ini de bitirdin
Solan çiçek açmıyor ana
CEMAL TÜRKOĞLU –4
DAİM DOST
Daim dost deyip de geçme
Onu başkası ile bir ölçme
Onsuz kahve ile şerbet içme
Acını dindirir daim dost
Sen ağlarken o gülmez
Gözlerinde yaşı gitmez
Övünmeyi hiç bilmez
Acını dindirir daim dost
İnsandır kemlik bilmez
Her işine koşar erinmez
Senden ayrı lokma yemez
Acını dindirir daim dost
Dost dostun kölesi olur
Müşkülünde yanında olur
Kendisi yanar seni korur
Acını dindirir daim dost
Cemal’im o dosta kurban olayım
Kapısında kul köle olayım
Hale divanda yoldaşı olayım
Acını dindirir daim dost
CEMAL TÜRKOĞLU –5
ÇAKIR GÖZLÜM
Sen gideli uzun yıllar oldu
Acım derin gönlüm soldu
Gözlerim yaşlarla doldu
Neredesin çakır gözlüm neredesin
Hasretin bana dert oldu
Annemin saçı akla doldu
Evlatların ilim irfan okudu
Neredesin çakır gözlüm neredesin
Köyde evimiz bahçemiz viran oldu
Mor menekşen ile güllerin soldu
Diktiğin kara dudunda meyvesi
oldu
Neredesin çakır gözlüm neredesin
Cemal’in gurbette canlarını buldu
Onlarla konuşup ezeli muhabbeti
oldu
Zalim de sonunda cezasının buldu
Neredesin çakır gözlüm neredesin
CEMAL TÜRKOĞLU –6
BİZİM KÖYDE AŞAĞI BAHÇE
Ulu Dut ağacının altında gider yolu
Acı Pınar çeşmesinden gelir suyu
Önünde geçer Orta Pınar’ın yolu
Ne güzel bizim köyde aşağı bahçe
Acı Pınar’da çamaşır yıkayıp çimince
Koyun kuzu ile keçi oğlak emzirince
Kara Böcek eşmesinde tatlı su içince
Ne güzel bizim köyde aşağı bahçe
Bahçelerinde uzanır fasulye herekleri
Bol yetişir ekşi tatlı elma ile erikleri
Neşe verir her ağaçta ötüşen kuş sesleri
Ne güzel bizim köyde aşağı bahçe
Cemal’im her sekiyi gezip dolaşınca
Taze sebze ve meyvelerden tadınca
Taşların üstünde su sırasında uyuyunca
Ne güzel bizim köyde aşağı bahçe
CEMAL TÜRKOĞLU—7
VAY HALİNE
Düşersen halden bilmezin eline
Ne yaparsan dolar hep diline
Yaz aylarında kapılırsın Zahmerine
Gücün kendine yetmez ise vay haline
Vay haline
Fazla değer verme olursun perişan
Derdine bulamazsın bunca derman
Değer verdikçe olur başına ferman
Zalim arkadan vurur ise vay haline
Vay haline
Sağlığında baş tacımsın derse
Yatağa düşünce çekme öl derse
Kalkan dilini çekmez isen sus derse
Dilin lal gözün kör ise vay haline
Vay haline
Cemal’im yetmişinde ben bilirim dersen
Değişen çağda küçüğün önünde gidersen
Aile sırlarını sözde dostlarına söylersen
Sıcak çorbaya muhtaç olunca vay haline
Vay haline
CEMAL TÜRKOĞLU-8
YOLDAN BİR ATLI GEÇTİ
Altında kısrak atı bakımlı
Sallıyor yelelerini alımlı
Atı gibi süvari’ de bakımlı
Yoldan bir atlı geçti
Gemi uzunca sıkmıyor ağzını
Terbiyesi gösteriyor şanını
İyi bakılmış parlak hep yarını
Yoldan bir atlı geçti
Atı kamçı değmemiş hırçındı
Okşayıp sevelim dedik kaçındı
Ne Hint kumaşı idi nede altındı
Yoldan bir atlı geçti
Cemal’im kısrak attan çok sakındı
Renkli örgülü boncuklarına takındı
Ser olur tekmeleri diye geriden bakındı
Yoldan bir atlı geçti
CEMAL TÜRKOĞLU-9
BİR KIZ GÖRDÜM SOKAKTA
Taze gelmiş on sekiz yaşına
Sürme çekmiş karakaşına
Şaşırdım kaldım nakışına
Bir kız gördüm sokakta
Dudakları allı boyalı
Tırnakları morla ojeli
Urbası yepyeni kolalı
Bir kız gördüm sokakta
Yüzü sanki boya fabrikası
Hiç yetiştirememiş anası
Böylede olur bunun danası
Bir kız gördüm sokakta
Sevgi saygı neresinde
Çenesi karga gibi dilinde
Hiçbir iş gelmez elinde
Bir kız gördüm sokakta
Cemal’im nerden gördüm bunu
Beğenmedim hiç mi hiç huyunu
Sormaya gerek yok soyunu
Sokakta bir kız gördüm
CEMAL TÜRKOĞLU –10